Psikolojide kaygıya anksiyete denir. Kaygının anlamı ise tehlikeli anlarda vücudun buna karşı koymaya hazır olması gerektiğini bildiren sinyaldir. Günlük hayatta birçok durumda kaygı duymamız normaldir. Kaygı duyulduğunda hızlı bir şekilde karar verir ve uygularız. Örneğin; trafikte tehlikeli bir durumla karşılaşıldığında aniden olaya müdahale etmek kaygının bir sonucudur. Buna doğal anksiyete denir. Bu da günlük hayatta sorunlarla baş edebilmek için gerekli olan bir duygu durumudur. Öte yandan, anksiyete bozukluğu bundan farklı bir durumdur. Anksiyete bozukluğunda, ortada herhangi bir tehlike bulunmamasına rağmen aniden ortaya çıkan kaygı uzun bir süre devam eder ve çok güçlü bir şekilde hissedilir. Bu durum kişileri çok rahatsız eder ve gündelik ilişkilerini büyük ölçüde etkiler. Anksiyete bozukluğu bulunan kişiler gereksiz yere kaygılandığının farkındadır ancak buna karşı koyamaz ve sakinleşemezler. Bu noktada tedavi olmaları gerekir.
İçerikler
Anksiyete Bozukluğu Belirtileri
Anksiyete bozukluğunun birçok belirtisi vardır. Öncelikle bu kişiler kendilerini özgüvensiz ve değersiz hissederler. Başkaları ile konuşmakta zorlanırlar ve toplum içinde konuşmaktan ve yemek yemekten çekinirler. Sürekli kaygılı ve sıkıntılı hissederler ve insanların ne düşündüğünü çok fazla düşünürler. Kendilerini çevreden izole ederler ve sürekli kaçmak isterler. Ayrıca anksiyete bozukluğunun kas ağrısı, hızlı nefes alıp verme, çabuk gerilme, çabuk yorulma, uykusuzluk çekme, titreme, gibi fiziksel belirtileri de mevcuttur. Bunlara ek olarak anksiyete bozukluğu olan kişiler konsantre olmakta ve hatırlamakta zorlanır, devamlı ağlamak ister ve umutsuz hisseder, üzüntülü durumlara yoğunlaşırlar.
Anksiyete Bozukluğunun Sebepleri
Anksiyete bozukluğunun sebebi de diğer birçok ruhsal bozukluk gibi tam olarak anlaşılamamıştır. Bazı insanlar aşırı stresli ve travmatik olaylar yaşadıktan sonra anksiyete bozukluğuna yakalanırken bazı insanlarda sebepsiz yere anksiyete bozukluğu meydana gelebilir. Ancak anksiyete bozukluğu genel olarak beyinde bulunan ve nörotransmiter olarak adlandırılan serotonin ve neropinefrin kimyasallarının dengesizliği sebebiyle ortaya çıkabilir. Sadece beyinde meydana gelen bu dengesizlik değil, aynı zamanda genetik faktörler, çevresel faktörler ve deneyimler de kişide anksiyete bozukluğu oluşmasına sebep olabilir.
Anksiyete Bozukluğunun Çeşitleri
Anksiyete bozukluğu tek bir türden oluşmaz, birçok çeşidi bulunur. Kişilerin anksiyete bozukluğu çeşidi ve seviyesi değişiklik gösterebilir. Anksiyete bozukluğu çeşitleri; obsesif kompulsif denilen saplantı bozukluğu, panik atak, agorafobi, sosyal fobi, travma sonrası stres genelleştirilmiş kaygı bozukluğu olarak türlere ayrılır. Her bir türün özellikleri ve tedavisi farklılık gösterebilir. Bu nedenle, uzman bir psikiyatristten yardım almak gerekir.
Anksiyete Bozukluğu Tedavileri
Anksiyete bozukluğu belirtileri bulunan kişilerin gecikmeden derhal bir psikiyatristten yardım alması gereklidir. Öncelikle tedaviye başlanmadan danışan ile psikiyatrist arasında kapsamlı bir değerlendirme süreci geçirilmelidir. Anksiyete bozukluğunun fiziksel bir hastalıktan kaynaklanıp kaynaklanmadığını anlamak için çeşitli test ve incelemeler uygulanmalıdır. Anksiyete bozukluğu; ilaç tedavisi ya da psikolojik terapi ile tedavi edilir. İlaç tedavisi, çeşitli antidepresanların kullanılmasıyla anksiyete semptomlarının ortadan kaldırılması yöntemidir. Psikolojik terapi ise bilişsel davranışçı terapi ve konuşma terapisi olarak ikiye ayrılır. Bilişsel davranışçı terapide anksiyeteye sebep olan düşüncelerin köküne inilir ve hastayı bu düşüncelerden kurtarmak amaçlanır. Kişiye hangi tedavi yönteminin uygulanacağına danışan ve psikiyatrist birlikte karar vermelidir.